Latest News

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

by | 17 July, 2024 | CHjun

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

“IŞİD” adı ile bilinen Irak Şam İslam Devleti adlı örgütün hangi amaçla kurulduğunu, neye hizmet ettiğini ve Ülkemiz için muhtemel sakıncalarının neler olabileceğini daha önce “IŞİD” adlı yazıda değerlendirmiştik. Görülen o ki, bu örgütü durdurma gayesi ile Türkiye Cumhuriyeti’ne başkaldıran, silah kullanan, yıllardır birçok … Bir ülkenin silahlı kuvvetleri, yani ordusu olmazsa ne hale gelebileceğinin en belirgin örneği maalesef Irak’tır. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adli yapılanması konusunda herkes uzman oldu. Kimisi, bu yapının bir terör örgütü olduğunu ve bazı dış devletler tarafından desteklendiğini söylerken, kimisi de … Türkiye Cumhuriyeti, parlamenter sistemin gereklerini layıkı ile yerine getirmiş de temsili demokraside istediği sonucu alamamış gibi, yönetim sistemini değiştirme çabasına girmiş gözüküyor.

Bu defa; ilk yazımızda yer verdiğimiz Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili ihlal kararı karşısında, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin ilk yazımıza konu kararları sonrasında verdiği iki yeni kararını değerlendirip görüşümüze yer vereceğiz. Bu yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası ve esas hakkındaki mütalaa verildikten sonra, yeniden esas hakkında mütalaa verilip verilemeyeceğine ilişkmostbet casinomhub. Hakemler ve yayın kurulu üyeleri başka kişilerle makaleleri tartışamazlar. Hakemler, gönderilmiş yazılara ilişkin tüm bilgileri gizli tutarlar. Yazar tarafından herhangi bir telif hakkı ihlali ve intihal fark ederlerse durum editöre raporlanmalıdır. Hakemlerin ikisinin de yayına uygun görmedikleri makaleler yayınlanmaz. Hakemlerden birinin makaleyi yayına uygun görmemesi halinde diğer hakemin makaleye ilişkin yorumları göz önünde bulundurularak makale, editörler kurulu tarafından reddedilebilir veya üçüncü bir hakeme gönderilebilir. Üçüncü hakemin görüşleri doğrultusunda makalenin yayına uygun olup olmadığına alan editörü karar verir.

  • Anayasa m.148/3’e göre; herkes, Anayasada güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerinden, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi kapsamına giren herhangi birisinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir.
  • Askeri öğrenciler için AsCK’na göre verilebilecek uyarı, izinsizlik (Altı haftaya kadar) ve oda hapsi (dört haftaya kadar) cezaları dışında ayrıca, sayılı Harp Okulları Kanunu, 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu, 4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanununun ilgili maddelerinde disiplin kurullarınca okulla ilişiğinin kesilmesi cezasının verilebileceği düzenlenmiştir.
  • Her Türk erkeğinin de askerlik hizmeti yaptığı dikkate alındığında,  “askerliğin” Türk sosyal hayatındaki ağırlığı ve önemi yadsınamaz.

Yukarıda da açıklandığı üzere Anayasa’nın 38. Maddesindeki “İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.” genel ilkesinden sonra “Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.” demek suretiyle, TSK.nın iç düzenine yönelik olarak kanunla düzenlenmek kaydıyla hürriyetin kısıtlanması sonucunu doğuran disiplin cezaları verilebilmesine imkan tanımıştır. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve yargı kararları çerçevesinde, Disiplin Mahkemelerince verilen oda ve göz hapsi cezaları;  idari nitelikte olmayan, yargı organınca yargısal faaliyet sonucu verilen ve kişinin fiziki özgürlüğünün sınırlanması sonucunu doğuran yargısal kararlar olarak tanımlanabilir. Sözleşme kapsamında yaşama hakkının ve sınırlamaların kapsamı özetlendikten sonra askeri mevzuatta yer alan yaşama hakkını ihlal edebilecek nitelikteki düzenlemeler ve bunların sözleşmeye uygunluğu irdelenecektir. Maddesinde “yaşama hakkı” konusunda öngörülen sınırlamalar (istisnalar) “kısıtlayıcı” niteliktedir, bu istisnai hallerin dışında insan hayatına kasten son verilemez. AİHS’de düzenlenen temel hak ve özgürlükler incelendiğinde; 2. Maddede düzenlenen Yaşama hakkının ihlali sayılmayacak haller arasında , kanun emrini yerine getirmek, ayaklanma ve isyanları bastırmak sayılmıştır. Savaş hallerindeki öldürme eylemleri de bu kapsamdadır. Ancak sözleşmeye göre öldürme ancak başka çare kalmamışsa meşru sayılabilir.

En ağır suçlarda ve cezalarda dahi yasa koyucu tarafından bir zamanaşımı süresi öngörülmüşken, hatta cezalandırılması mecburi olan disiplin kabahatlerinde bir zamanaşımı süresi düzenlenmişken, daha hafif ve cezalandırılması amirin takdirinde buluna disiplin tecavüzleri nedeniyle verilen cezaların infazında zamanaşımı olmadığını ileri sürmek hakkaniyet ve ölçülülük ilkeleriyle bağdaşmaz. Hal böyleyken ister disiplin kabahati ister disiplin tecavüzü, ister göz yada oda hapsi ister diğer disiplin cezaları (örneğin aylık kesilmesi) olsun cezanın tebliğden itibaren bir yıl içerisinde infaz edilmemesi durumunda kıyasen zamanaşımına uğradığını kabul etmek gerekmektedir. Disiplin kabahatinde verilebilecek cezalar kısa hapis (oda veya göz hapsi) cezalarıdır. Askeri mahkemece, disiplin kabahatinden dolayı dört haftaya kadar göz veya oda hapsi cezası verilebilir (AsCK m.19). Disiplin kabahati disiplin amiri tarafından cezalandırıldığı takdirde, AsCK’nun 171. Maddesine bağlı cetveldeki yetkileri içinde oda veya göz hapsi cezası verilebilir (AsCK 166/C). Maddesindeki düzenleme nedeniyle “disiplin tecavüzü” adı altında sınırları ve unsurları belli olmayan bir disiplin suç kategorisi yaratılmıştır[73]. Hangi fiillerin disiplin tecavüzü oldukları ve bunların sayıları belli değildir. Bu konudaki tek ölçüt; fiilin askeri terbiyeyi bozması ve hiçbir yaptırım içeren kanun maddelerine uymamasıdır. Disiplin amirleri, mahiyetinin herhangi bir hareketini askeri terbiyeyi ve disiplini bozduğu gerekçesiyle disiplin tecavüzü olarak nitelendirip cezalandırabilmektedir. Amirler verilen geniş takdir yetkisi karşısında disiplin cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olması,  personelin haksız yere cezalandırılmaları durumunda hak arama yolunu kapatmaktadır.

Maddesinde düzenlenen sair suretle memuriyet nüfuzunu kötüye kullanma suçu oluşacaktır[142]. Hizmetle ilgili olmayan bir husus hakkında astın doğru söyleme­miş olması, bu suçu oluşturmaz. Sorunun doğrudan doğruya amirden gelmesi şarttır[114]. Hizmete ilişkin olsa bile herhangi bir üstün sorusuna karşı bilerek doğru söylememek bu suçu oluşturmaz[115]. “Hizmete ait işlerde amirin sorusuna karşı bilerek doğru söylemeyenler bu fiillerinden hizmet aksamamış ise 1 aya kadar oda veya göz hapsi ile cezalandırılırlar” (477 SK m.49). Burada en önemli unsur amir ve üste saygısızlık teşkil eden fiilin hizmette veya hizmete ilişkin hallerde yapılmasıdır[99]. Hizmet; kanunlarla, nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir (İçHizK m.6). Hizmetin sınırlarının genel bir tanımla çizilmesi ve kapsamının genel bir anlatımla belirlenmesi, askerlik hizmetinin özelliğine nazaran pek mümkün görülmemektedir. Disiplin kabahatleri askeri mahkemelerce cezalandırılabildiği halde, disiplin tecavüzlerine askeri veya disiplin mah­kemesince ceza verilemez[92]. Mahkeme böyle bir durumla karşılaştığında gereken cezanın verilebilmesi için evrakı disiplin amirine gönderir (AsCK m.179).

Related Posts

You might be also interested in

No Results Found

The page you requested could not be found. Try refining your search, or use the navigation above to locate the post.

0 Comments

(623) 272-2082